1.GÜN; Yola Çıkış
2.GÜN; ADANA-TAŞKÖPRÜ-SABANCI MERKEZ CAMİİ-ULU CAMİİ-GAZİANTEP-ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ-ZİNCİRİYE BEDESTENİ-BÜYÜK PASAJ-BAKIRCILAR ÇARŞISI-GAZİANTEP
Sabah otelde alınan kahvaltı sonrasında Adana'yı geziyoruz. Adana’da ilk gezi noktamız olan, Sabancı Merkez Camii ve Ulu Camiiyi rehberimiz eşliğinde ziyaret ediyoruz. Şehrin simgesi olan Taş Köprüyü de fotoğrafladıktan sonra, Güneydoğu Anadolu'nun en büyük, Türkiye'nin 8. ili ve Milli Mücadelemiz sırasında destan yazan ''Gazi'' ünvanlı şehrimiz Gaziantep'e gidiyoruz. İlk durağımız Dünya'nın en büyük Mozaik Müzelerinden birisi olan, Birecik Barajı suları altında kalan Zeugma Antik Kenti'nin muhteşem mozaiklerinin de sergilendiği, Dünya standartlarında müze olma özelliği ile ön plana çıkan Zeugma Mozaik Müzesi oluyor. Keyif dolu ziyaret sonrasında bu kez Gaziantep'in sokaklarında keşfe çıkıyoruz. Müzeden ayrılarak çarşılar bölgesine gelerek, panoramik olarak Gaziantep Kalesini görüyoruz. Zinciriye Bedesteni, Büyük Pasaj, Almacı Pazarı, Bakırcılar Çarşısı ve İmam Çağdaş’ta serbest zaman veriyoruz. Türkiye'nin en eski kahvehanelerinden ünlü olan Tarihi Tahmis Kahvesinde kahvelerini içebilirsiniz. Serbest zamanın ardından otelimize doğu gidiyoruz. Konaklama GAZİANTEP https://www.gaziantepsafirotel.com/tr/
3.GÜN; GAZİANTEP- HALFETİ TEKNE TURU-HARRAN-HARRAN ÜNİVERSİTESİ-HARRAN ULU CAMİİ-HARRAN KALESİ-HARRAN HÖRÜK-HARRAN KONİK KUBBELİ EVLER-BALIKLIGÖL-AYN-I ZELİHA GÖLÜ-RIZVANİYE CAMİİ ve MEDRESESİ-HALİL-ÜL CAMİİ-ŞANLIURFA
Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, Fırat'ın suları altındaki saklı cennetin kayıp kenti Halfeti’ye geçiyoruz. Sakin (CITTASLOW) kentimizin, geçmişten günümüze olan hikayesini, Birecik Barajı'nda yapacağımız tekne turumuz sırasında dinliyoruz. Sular altında kalan Rum Kale, Tarihi Mağara Evleri, ağaçları hatta camileri, büyük bir kısmı sular altında kalan ve sular altındaki yapıları görebileceğiniz SAVAŞAN KÖYÜ’nü panoramik olarak görüyoruz. Batık köyü izlerken hep birlikte bir zamanların Halfeti'sini hayal ediyoruz. Tekne turumuz sonrasında Tevrat'ta Haran olarak, İncil'de aynı adla anılan bir kent olarak geçen, İslam tarihçilerinin kentin kuruluşunu Nuh Peygamberin torunlarından Kaynan'a veya İbrahim Peygamberin kardeşi Aran'a (Haran) bağladıkları adını sıcak havasından alan Harran'a gidiyoruz. Sizi uçsuz bucaksız düzlükteki Harran Ovası kucaklayacak… Binlerce yıl boyunca ipek yolu seyyahlarının kullandığı bu yolu kullanarak Harran’a ulaştığımızda, İslamiyet döneminin ilk üniversitesi olarak bilinen Harran Üniversitesi, Harran Ulu Camii, Harran Höyük, Harran Kalesini panoramik olarak görüyoruz. Kendine özgü mimarisi ile Harran Konik Kubbeli Evlerini gezeceğiz. Yerel halkla sohbet edebileceğimiz çay ve fotoğraf molamızın ardından, peygamberler şehri olan Şanlıurfa’ya doğru hareket ediyoruz. Panoramik olarak Urfa Kalesini görüyoruz. Semavi dinler tarihinde önemli bir kent olan Balıklı Göl (Halil-ül Rahman Gölü), Ayn-ı Zeliha Gölü, Rızvaniye Camii ve Medresesi, Hz. İbrahim’in doğduğu mağara, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer Halil-ül Camii gibi önemli yerleri görüp serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman ardından otelimize hareket. Dileyen misafirlerimizle yemekli Urfa Sıra Gecesine gidilecektir. Konaklama ŞANLIURFA https://www.vizyonparkotel.com/
4.GÜN; ŞANLIURFA-GÖBEKLİTEPE -MARDİN-DEYR-UL ZAFARAN MANASTIRI-KASIMİYE MEDRESESİ-MARDİN
Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, Dünya tarihinin yeniden yazılmasına sebep olan, 11.500 yıl önce yapılmış ve yapıldıktan 2000 sene sonra üstü esrarengiz bir şekilde kapatılmış olan dünyanın ilk tapınağı Göbeklitepe ile gezimize başlıyoruz. İlk heykel atölyesinin bulunduğu Göbeklitepe, aynı zamanda nohut, mercimek, buğdayın dünyada ilk ekildiği topraklar ve tarım tarihinin başladığı yer olarak bilinmektedir. Tarihin akışını değiştiren Göbeklitepe gezimizin ardından, şehirde uzunca bir dönem dünyadaki tüm Süryanilerin bölgedeki dinsel ve kültürel var oluşlarının tarihsel bir simgesi olan Deyr-ul Zafaran Manastırını ziyaret ediyoruz. Manastır ziyaretinden sonra, bir zamanların çok önemli eğitim merkezlerinden birisi olan Kasımiye Medresesinin, hüzünlü hikayesinin eşlik ettiği tasavvuf öğretisinin en güzel örneğine ev sahipliği yapan mekanı ziyaret ediyoruz. Mardin kültürü ve mimarisi ile bütünleşmiş yapıları gezip, Mardin’in dar sokaklarını ve taş mimarisini keşfediyoruz. Ardından Mardin çarşısında alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Çarşıda yöreye özgü eski baskı kalıplarıyla basılmış yazmalar, bakır çerezlikler ve şamdanlar, kilim ve el yapımı keçe, tesbihler, puşi, şarap, ahşam işçiliği ürünleri, badem şekeri, leblebi, mırra cezvesi ve kulupsuz özel fincanlar gibi hediyelik eşya alışverişlerini yapabilirsiniz. Serbest zamanın ardından konaklama. Konaklama MARDİN https://www.yaygrand.com/tr
5.GÜN; MARDİN-MİDYAT KONUK EVİ- BATMAN-DİCLE NEHRİ-HASANKEYF-DİYARBAKIR-ON GÖZLÜ KÖPRÜ-ATATÜRK BARAJ GÖLETİ-ADIYAMAN
Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, Midyat, mimari alanda bölgenin lideri konumunda. Tarihi yapısını o kadar güzel korumuş ki, insan burada kendini adeta bir Orta Çağ kentinde gibi hissediyor. Zengin bir mimari doku içinde bulunan yörenin taş ustalarının incelikli becerileri, Midyat’a bir Açıkhava müzesi görünümü kazandırmakta. Ayrıca Süryani ustalarının yüzyılların birikimiyle ince ince işlediği Telkari sanatının en iyi örneklerini burada bulabilirsiniz. Midyat sokaklarını gezerek, alışveriş yaptıktan sonra Sıla ve Adını Kalbime Yazdım dizilerinin çekildiği ve birçok diziye ev sahipliği yapan Midyat Konuk Evini geziyoruz. Tarihi Midyat Evleri arasından geçerek çarşıda serbest zaman veriyoruz. Petrol diyarı olan Batman’daki Dicle Nehri' nin iki yakasını ayırdığı, Süryanice ''Kifos'', Osmanlıca ''Kayalar ve Mağaralar Kenti'' anlamındaki '' Hısn-ı Keyfa'' ya yani günümüzün Hasankeyf'den geçiyoruz. Ilısu Barajı'nın son çalışmalarını gözlemlerken, hüzünlü kaderi ve çığlıklarına ortak oluyoruz. Şehrin önemi hakkında rehberimizden bilgilerimiz alıp, Güneydoğunun en eski ve köklü kenti Diyarbakır’a doğru hareket ediyoruz. Kente ulaştığımızda bize ''Hoşgeldiniz'' der gibi karşılayan, Çin Seddi'nden sonra dünyada korunan en uzun 2.yapı olan Diyarbakır surlarını ve şehir merkezini panoramik olarak geçerek, Dicle Vadisi üzerinde yer alan On Gözlü Köprünün (Dicle Köprüsü) yanında kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Diyarbakır panoramik gezimiz sonrasında Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en önemli projelerinden bir tanesi olan, Fırat Nehri üzerine kurulan Atatürk Baraj Göleti manzarası eşliğinde Nissibi Köprüsünden geçerek panoramik olarak Atatürk Barajını görüyoruz. Siverek üzerinden otelimize doğru yola çıkıyoruz. Konaklama ADIYAMAN https://whitestarhotel.com/
6.GÜN; ADIYAMAN-NEMRUT DAĞI-TEKİRDAĞ
Sabah erken saatlerde otelimizin önünde bizi bekleyen bekleyen minibüslerimize binerek Nemrut Dağı’na doğru yola çıkıyoruz. (Ekstra) Doğu ve Batı Medeniyetlerinin, 2150 m. yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizincisi harikası ve Kralların Tahtı olarak adlandırılan NEMRUT; yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır. Yol güzergâhımızda Karakuş Tümülüsü, Cendere Köprüsü, Yeni Kale, Arsemia Tapınağı, sonrasında Nemrut Dağı’na çıkıyoruz. I. Antiochos, Zeus, Apollon, Herakles, Kommagene, Kartal ve Arslan Heykellerini görüyoruz. Dağın en önemli unsuru ise Kommagene Kralı Antiochos'a ait Tümülüs ve Kutsal alanlarıdır. Dünyada güneşin en güzel doğduğu noktada muhteşem gün doğumunu seyrettikten sonra yine minibüslerle otobüslerimizin yanına gidiyoruz ve otelimizde sabah kahvaltısı alıp, dönüşe geçiyoruz.