KARADENİZ VE BATUM (16.000 TL, TEK KİŞİ 21.000 TL)
23-29 HAZİRAN (6 GECE 7 GÜN)
30 HAZİRAN-6 TEMMUZ (6 GECE 7 GÜN)
7-13 TEMMUZ (6 GECE 7 GÜN)
21-27 TEMMUZ (6 GECE 7 GÜN)
11-17 AĞUSTOS (6 GECE 7 GÜN)
25-31 AĞUSTOS (6 GECE 7 GÜN)
15-21 EYLÜL (6 GECE 7 GÜN)
BAŞTAN BAŞA KARADENİZ VE
BATUM TURU
7 GECE-6 GÜN
5 GECE OTEL KONAKLAMASI
KASTAMONU-SİNOP-ORDU-BOZTEPE-GİRESUN-TRABZON-AYDER
YAYLASI-RİZE-UZUNGÖL-SAMSUN-AMASYA
Kastamonu ve Sinop Farkı ile,
Ayder Yaylası’nda Konaklama ve
Zilkale , Borçka Karagöl Ayrıcalığı ile,
Turlarımızda Kademeli Fiyat Sistemi Mevcuttur.
Tur Tarihi Yaklaştıkça Fiyat Değişmektedir.
** ÖDEME YAPMAYAN MİSAFİRLERİN KAYITLARI KESİN DEĞİLDİR,
HERKES İÇİN
ÖDEME YAPILAN GÜNKÜ FİYAT GEÇERLİ OLACAKTIR !! **
Tur Hareket Noktaları;
20:30 Saray Pazar Yeri
20:50 Kapaklı Belediye Önü
20:55 Kapaklı Yıldızkent Kavşağı
21:00 Çerkezköy Kipa Önü
21:10 Çerkezköy Ticaret Odası Önü
21:20 Kızılpınar Kahveler Durağı
21:30 Velimeşe İstasyon Durağı
21:00 Tekirdağ Sahil Özcanlar Köfte Önü
22:00 Çorlu Eski Kız Meslek Lisesi arkası(Vatan Computer Karşısı) ve Orion Avm Önü
22:30 Silivri Kipa Karşısı Durak Büfe
23:00 Mahmutbey Gişeleri (İbrahim Tatlıses Köprüsü)
1.GÜN:
Eski kız mesleğin arkasından gece saat 22.00’de hareketle başlar. İstanbul, Bolu ve Gerede’yi
takiben Kastamonu'ya doğru devam ediyoruz.
2.GÜN:
Karaçomak deresinin iki kenarına kurulmuş, kalesi, kulesi bir de deresi diye anlatılan,
kahramanlık hikayelerimizin yer aldığı Kastamonu’ya varıyoruz ve Kastamonu’nun
güzelliklerini keşfetmeye başlıyoruz. Kastamonu merkezinde yer alan Saat
Kulesini ve Kastamonu Kalesini panoramik olarak görüyoruz. Sonrasında Neoklasik dönem
mimarisinin ilk örneği olan ve Vedat Tek tarafından yapılan Hükümet Konağını görüyoruz.
Hükümet meydanında bulunan Kurtuluş Savaşı sırasında gösterilen fedakârlık ve cesaretin
sembolü olan Şerife Bacı Anıtı ve şapka devrimin anısına yapılan Atatürk Anıtını görüyoruz.
Anıtları gördükten sonra Nasrullah Meydanına doğru yürüyoruz. Kurtuluş Savaşı sırasında
İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif ERSOY’un bir dönem hutbe verdiği Nasrullah Kadı
Camii ve Şadırvanı gezimizi de tamamladıktan sonra meşhur saray helvacısında ve Münire
Medresesi El Sanatları Çarşısında verdiğimiz molanın ardından Kastamonu’dan
ayrılıyoruz. Taşköprü ve Hanönü üzerinden adını güzeller güzeli su perisi Sinope’den alan,
Karadeniz’in bakir kalmış sahil kenti olan, ülkemizin en kuzeydeki ili Sinop’a ulaşıyoruz. Bizlere
“Hoş geldiniz!” der gibi elinde feneri ile ünlü Diyojen heykelinin önünde fotoğraf çektirdikten
sonra dizilere, türkülere ve romanlara konu olmuş tarihi cezaevini geziyoruz.Sabahattin Ali’nin
yazdığı aldırma gönül şiiri cezaevinin zindanlarını ve koğuşlarını gezerken içimize kadar işliyor.
Parmaklıklar arkasında adlı dizinin çekildiği bu cezaevini gezdikten sonra Nokul ve Boyabat
ezmesini tatmadan ve gemi atölyelerinden bir tane maket gemicik almayı unutmayın. Hava
şartları müsait olursa Sinop'ta tekne turu yapma imkanımız oluyor.Sinop gezimiz sonrasında
milli mücadelenin başaladığı şehir ve Anadolu'nun Karadeniz'e açılan kapısı Samsun’a doğru
yol alıyoruz. Samsun Müzesini ziyaret ediyoruz.Şehir merkezinde bulunan Avusturyalı
Heykeltıraş H. Kriphel'e 1931 tarihinde yaptırılmış olan Atatürk Anıtının önünde hatıra
fotoğrafı çektiriyoruz ve serbest zaman veriyoruz. Samsun’daki otele yerleşme ve konaklama
akşam yemeğimiz otelde.
3.GÜN:
Sabah otelde alınan kahvaltı sonrasında ülkemizin kullanılmakta olan en uzun tünellerinden
biri olan Nefise AKÇELİK tünelinden (3820m) geçip rehberimizden alacağımız bilgiler
eşliğinde Ordu kentinin sembolü olan yaklaşık olarak 515 metre yükseklikteki Boztepe’ye
teleferikle çıkma imkânı (EKSTRA) buluyoruz. Karadeniz sahilini, çok uzaklarda görünen
yaylaların muhteşem manzarasını izliyor ve kısa bir çay molası veriyoruz. Boztepe'ye çıkmak
istemeyen misafirlerimize de teleferik parkta serbest zaman veriyoruz. Geçireceğimiz keyifli
zaman sonrasında Ordu’dan ayrılmadan merkezde fındık fabrikasına uğruyoruz..
Bölgede geçim kaynağının önemli bir bölümünü oluşturan, dünyanın en kaliteli fındığı olarak
kabul edilen ve antik çağ yazarlarının kaynaklarında ‘’orduları ayakta tutan Kerasus Yemişi’’
olarak adlandırdığı fındığı alabileceğimiz noktada alışveriş molası veriyoruz.Giresun’a doğru
hareket ediyoruz. Daha sonra Keşap, Espiye, Tirebolu, Vakfıkebir, Çarşıbaşı ilçelerinden
geçerek Trabzon’un köftesiyle meşhur ilçesi Akçaabat’a varıyoruz. Burada öğle yemeği için
zaman veriyoruz. Yemek molasından sonra sahil yolu boyunca yolculuğumuz devam ederek
Doğu Karadeniz’in divası ve Manastırlar kenti, Trabzon merkeze ulaşıyoruz. İlk gezi
durağımız Ayasofya oluyor. Komnenoslar döneminde 1238-65 yılları arasında yapılıp, batı
cephesindeki Hristiyanlık tarihine ait freskleriyle birlikte Trabzon Ayasofya`sını da geziyoruz.
Gümüş, telkari, Trabzon hasır bileziği ve ülkemizde sadece Trabzon’da üç aile tarafından
yapılan, Kazaz Türkleri tarafından bölgeye kazandırılan en değerli sanat olarak nitelendirilen
ve bayanlar için hayranlık uyandıran işçiliğiyle Kazaziye sanatının inceliklerini, bölgedeki en
büyük gümüş atölyesine gidip öğreniyoruz. Alış veriş molamız sonrası Soğuksu Mevkiine
çıkarken Gülbahar Hatun Camiini, İç Kale ve Zağnos Vadisini (panoramik) görüyor ve ladin
ağaçları arasından geçerek, bir Rum iş adamına ait olan ve sonrasında Trabzon halkının Ata’ya
armağanı olan Atatürk Köşkü’nü görüyoruz. Köşk içerisinde yapılan anlatımlar ve gezi sonrası
vereceğimiz kısa fotoğraf molası ardından Trabzon’daki otele varış, akşam yemeği ve
konaklama akşam yemeğimiz otelde.
4.GÜN:
Sabah otelde alınan kahvaltı sonrası, Karadeniz’in özgün bitki örtüsüyle büyülendiğimiz
muhteşem doğasının eşliğinde, yeni yollarında ilerlerken Coşandere'nin can verdiği Altındere
milli parkına ulaşıyoruz. Ardından hem tarihi hem de doğasıyla bizi şaşırtacak 1.650 m
yükseklikteki Karadağ’ın eteklerine, en sarp yerinde yer alan Dünyaca ünlü Sümela
Manastırı’nı geziyoruz.(Restorasyonu devam eden bölge güncel duruma göre değişebilir.)
Fotoğraf molası veriyoruz.Trabzon’un meşhur ilçesi olan Sürmene’ye ulaşıyoruz. Sürmene,
denince akla ilk gelen, mutfaklarımızda işlemlerimizi oldukça kolaylaştıran ve Dünya çapında
üne sahip olan, koleksiyon parçalarının da bulunduğu özel yapım Sürmene bıçağını
alabileceğimiz bir noktada hem Sürmene bıçağının özelliklerini öğreniyor hem de alışveriş
imkanı buluyoruz. 50 eko sistem arasında bulunan, Kaçkar dağlarının buz gibi sularında yetişen
alabalığıyla da meşhur olmuş, son yıllarda rafting festivallerine ev sahipliği yapan, dağlarını
tepelerini çay bahçelerinin kapladığı Fırtına Vadisi’ne ulaşıyoruz. Adına yakışır bir şekilde
bizleri karşılayan Fırtına Deresi boyunca yapacağımız yolculuğumuzda rehberimizin
anlatımlarıyla bölgeye doğaya bir kez daha vurulacaksınız. Fırtına Deresi kenarında "Kaz Uçar
da Laz Uçmaz mı"diyen lazların icadı Zipline etkinliği,salıncak sefası ve isteyen misafirlerimiz
rafting macerasını gerçekleştirebilirler.(Ekstra)Ülkemize Uluslararası Film Festivalinde ‘’Altın
Ayı’’ ödülünü getirmeyi başaran ‘’BAL’’ filminin çekimlerinin gerçekleştirildiği, çay bahçeleriyle
kaplı Çamlıhemşin’e varıyoruz. Birçok diziye ve filme doğal set olan mekânlardaki gezimize
Çamlıhemşin’de bizleri bekleyen minibüslerimizle başlıyoruz. Fırtına Vadisi içindeki önemli
Vadilerden Çat Vadisine giriyoruz ve Ortan Köyünden geçerek Sevdaluk dizisinin çekimlerinin
de gerçekleştiği eski ismi Çinçiva günümüzde Şenyuva olarak bilinen köye geldiğimizde
bölgenin en eski ve kemer açıklığı en geniş olan Taş Köprüsünde fotoğraf molası
veriyoruz. Çinçiva köyünün harika manzarasında fotoğraflarımızı çekerken, rehberimizin
Karadeniz dağ mimarisi ile ilgili bilgileriyle, yaşam şartlarını daha iyi hissedebilmenizi
sağlayacaktır. Doğanın güzelliğine, Fırtına’nın sesine şahitlik ediyoruz. Daha sonra
yeryüzündeki cenneti keşfe devam ediyoruz. Ülkemizin en yaşlı konaklarını görerek
yapacağımız yolculuğumuzun son durağı tarihi ticaret yolunu korumak için Vadiye en hâkim
noktalardan birine kurulmuş olan Zil Kale’yi ziyaret oluyor.ZİLKALE (EKSTRA) Ticaretin
güvenliği açısından çok önemli bir konumda bulunan deniz seviyesinden 750 mt., çat
deresinden ise 100 mt. yukarıya kurulmuş bu Kartal Yuvası’nı andıran kaleyi görüyoruz.Bu
unutulmaz anların ardından programımızı tamamlayarak otobüslerimize geri dönüyoruz.
Çamlıhemşin’den ayrılıyor ve 1350 metre yükseklikte çam ormanlarıyla kaplı yaylaların şahı,
sultanı olarak adlandırılan Ayder Yaylası’na gitmek üzere yola çıkıyoruz. Hala Deresi boyunca
ilerleyerek Karadeniz Yaylaları içerisinde en keyiflilerinden birisi olan Ayder yaylasına
ulaşıyoruz. Rivayete göre; Mitolojide “Tanrı’nın kendine ayırdığı topraklar” diye geçen
Fırtına’dan başlayıp Kaf Dağı’na kadar devam eden Colchis bölgesinin de içinde bulunduğu
vadiye giriş yapıyoruz. Kaçkar Dağları’nın eteğinde her zaman yeşil kalan ladin ve çam
ağaçlarının, sarıdan kırmızıya dönüşen gürgen, kayın ve köknar ormanlarının arasında
konaklamak ayrıcalığına bizler de ortak oluyoruz. Aşağı ve Yukarı Ambarlığı, Şenlik
Düzünü aracımızdan görerek Kalegon Düzünde Gelin Tülü Şelalesini fotoğraflamak ve
muhteşem havayı solumak için aracımızdan iniyoruz. Serbest zamanda keyifli bir yürüyüş yapıp
yöre insanlarıyla unutulmaz bir sohbet yapabilirsiniz. Ayder Yaylası’nda kendinizi bambaşka bir
dünyada hissedeceksiniz. Serbest zaman sonrasında yayla otelimize yerleşme, akşam yemeği
ve konaklama akşam yemeğimiz otelde.
Bir Karadeniz turuna çıkmanın en büyük
ayrıcalıklarından birisi de AYDER YAYLASI ‘nda konaklamak ve AYDER YAYLASI ‘nda uyanmaktır.
5.GÜN:
Sabah otelde alınan kahvaltı sonrasında otelimizden ayrılarak çıkıyoruz. Ülkemizin gizli cennet
köşelerinden biri olan, Borçka-Karagöl'ü keşfe gidiyoruz.(Ekstra) Cankurtaran geçidinden
geçerek Borçka’ya ulaşacağız. Bizi bekleyen minibüslerle, Borçka ilçe merkezine 27 km.
mesafede, deniz seviyesinden 1.450 m. yükseklikte bulunan 19.yy başlarında, bu
günkü Klaskur(Aralık)Köyü`nün yakınlarındaki bir tepenin heyelan sonuncunda
Klaskur (Aralık) Deresi`nin önünü kapatmasıyla oluşan cennet yeşili ve Karadeniz’in bakir
kalmış güzelliği ile ziyaretçilerini büyüleyen son zamanlarda televizyonlarda yayınlanan
“Benim İçin Üzülme” dizisinin jenerik çekimlerinin yapıldığı, yola sanki bir tünel kurarcasına
uzanan yemyeşil ağaçlar içerisinden geçerek dev ladin ağaçları ve minik şelalerin bize katıldığı
bir yolculukla, Karagöl'e ulaşıyoruz. Etrafındaki orman örtüsü ve büyüleyici renkleriyle bir doğa
harikası olan, Karagöl’de yürüyüşler yapıyoruz. Ağaçların rengarenk görüntüsünün göle
yansıyan uyumunu hayranlıkla izleyip, fotoğraflarımızla bu muhteşem manzarayı
ölümsüzleştiriyoruz. Dağların arasında saklı kalmış bu heyelan gölü sizleri büyüleyecek.
Geçireceğimiz keyifli saatlerden sonra, tekrar uçsuz bucaksız yeşillikleri takiben, Karagöl
gezimiz sonrasında Borçka’ya geri dönüyor otobüsümüze binerek Hopa’ya dönüyoruz. (Batum
turu sınırların açık olması durumunda yapılacaktır).(EKSTRA)Turumuzun ardından Karadeniz
sahil yolundan denizin masmavi berraklığıyla yeşilin bin bir tonu arasında süzülerek Batum'a
hareket ediyoruz. Sarp Sınır Kapısında giriş işlemlerimizi tamamladıktan sonra Gürcistan /
Acara bölgesine geçiyoruz. Evlenecek çiftlere şans getirdiğine inanılan Saınt Andrew Heykelini
ve şelalesini panoramik olarak görüyoruz. Hz. İsa`nın on iki havarisinden biri olan St.
Mathias`ın mezarının da bulunduğu Roma Dönemi’nde inşası gerçekleştirilen, yapıldığı
dönemden bu yana pek çok kez el değiştiren Gonıo kalesinide panoramik olarak görerek,
ülkemiz topraklarından doğan Çoruh Nehri'nin üzerindeki eski Gonio Köprüsü'nün yanındaki
yeni köprüden geçiyoruz. Batum şehir merkezine doğru devam ederken Sovyet Rusya
döneminde Rus askerlerin eğitim alanlarını görüyoruz. Gürcistan’ın üç Özerk bölgesinden
olan Adjara Özerk Bölgesinin yönetim merkezi BatumideTarihi Orta Camii, Piazza Meydanını,
Piazza Saat Kulesini, Ermeni Kilisesini, Avrupa Meydanını, Medea Heykeli'ni, Poseidon Anıtını,
Astronomi Saati, Tiyatro Binasını, Batum Limanı'nı yeni oluşturulan yüzüyle göreceğiz. Şehir
merkezinde panoramik olarak Chasha Tower, Batum Fener Kulesi, Aşk Heykeli (Ali ve Nino
Heykeli), Alfabe Kulesi, Dönme Dolaplı Gökdelen, Ters Ev, Adalet Binası (Ters Süt
Şişesi) görüyoruz. Yöresel yemeklerin tadabilmek için yemek molası vereceğiz. Batum
Bulvarı'nda gezinti yaptıktan sonra alışveriş için serbest zaman vereceğiz. Ardından Sarp Sınır
Kapısı'ndan çıkış işlemlerini yapıp otelimize gidiyoruz. Otelimize yerleşme ve konaklama.
6.GÜN:
Sabah otelde alınan kahvaltı sonrasında, Rize ve köylerindeki genç kızların ekonomik
kalkınmasına yardımcı olmak amacıyla yeniden canlandırılan ‘’feretiko’’(Rize bezi)
dokumacılığını öğrenip alışveriş yapacağımız bir noktada mola veriyoruz. Derepazarı, İyidere
istikametini takiben Of’a ulaşıyoruz. Sonrasında Solaklı Vadisi`ni takip ederek Dernekpazarı,
Çaykara, Taşkıran üzerinden Karadeniz Bölgesinin en önemli turizm merkezlerinden 1090 m.
yüksekteki, Arap turistlerin cennet diye adlandırdığı ve akın ettiği, yıllarca evlerimizdeki
takvim yapraklarını süsleyen Haldizen dağları içerisinde alüvyal birikmesi sonrası Solaklı
deresinin oluşturduğu Uzungöl’e ulaşıyoruz. Yolun her iki yanında bulunan Solaklı
vadisi boyunca uzanan yemyeşil ağaçlar, Asma köprüler arasından geçerken dağların yamacına
kurulan hatta birçoğunun yolu bile bulunmayan evleri görüyoruz. Uzungöl`de vereceğimiz
serbest zamanda muhteşem fotoğraflar çekip geçireceğimiz keyifli dakikalar sonrasında
Uzungöl’den ayrılıp Doğu Karadeniz’de bölgenin ekonomik gelir unsurları içerisinde en
yukarıda yer alan çay bitkisinin hangi aşamalardan geçerek sofralarımıza ulaştığını
öğrenebileceğimiz Sürmene'deki İKİÇAY çay fabrikasında hem çaylarımızı yudumluyoruz hem
de bilgi alıyoruz. Trabzon’a doğru devam edip yöreye ait organik gıdaları alabileceğimiz bir
alışveriş molası veriyoruz. Fatsa’daki otelimize yerleşme, akşam yemeği ve konaklama.
7.GÜN:
Otelde alınan kahvaltı sonrasında Samsun’a doğru gidiyoruz. 19 Mayıs 1919'da Ulu Önderimiz
Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı'nı başlatmış olduğu şehrimize ulaşıyoruz. Samsun’a
ulaştığımız zaman 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Bandırma Vapurundan 18 silah arkadaşıyla
inerek Kurtuluş Savaşını başlatan ilk genelgeyi okuduğu yer olan bu anlamlı şehirde İlk Adım
Anıtı’nı görüyor ve Atatürk'ün Samsun'a çıktığı Bandırma Vapuruna gidiyoruz.
Ardından Yeşilırmak’ın iki yanına kurulmuş Millî Mücadele yıllarında önemli olaylara ev
sahipliği yapmış, Osmanlılar döneminde şehzadeler şehri olarak da bilinen Amasya’ya
varıyoruz. Gecesi de gündüzü de birbirinden güzel olan bu şehirde ilk olarak Osmanlı
Devleti’nin arka bahçelerinden olan ve Yeşilırmak’ın şekillendirdiği bu güzel şehirde ilk olarak
Ferhat’ın Şirin için dağları deldiğini bilmek yetmez diyoruz ve bu aşka tanıklık etmek
üzere Ferhat ile Şirin Su Kanalını ziyaret ediyoruz. Dünyanın en büyük mumya
müzesi olan Amasya Arkeoloji müzesini ziyaret ediyoruz. Burada Tunç Çağı, Hitit, Urartu, Frig,
İskit, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait arkeolojik,
Etnografik, sikke, mühür, el yazması gibi örnekleri ve İlhanlılar dönemine ait mumyaları
görüyoruz. Osmanlı Sultanı II. Bayezid tarafından 26 yıl valilik yaptığı Amasya’ya armağan
olarak 1482-1486 arasında Mimar Şemseddin Ahmet’e yaptırılan II. Bayezid Külliyesi içerisinde
bulunan camiyi gezip, kütüphane, aşevi yapılarını gördükten sonra Yeşilırmak’ın kenarında
bulunan Şehzadeler Parkında yapacağımız kısa bir yürüyüşün ardından Roma döneminden
kalan eserlerden hala kullanılmakta olan Alçak Köprü üzerinde fotoğraf molası veriyoruz ve
Osmanlı döneminden kalma 18. ve 19. yy. konaklarının Yeşilırmak boyunca sıra sıra inci tanesi
gibi dizili olan Yalı Boyu evlerini en güzel noktadan fotoğraflıyoruz. Panoramik olarak Amasya
Kalesi’ni ve Helenistik Dönemde bölgede hüküm sürmüş Mitridat Krallığına ait Harşena dağına
oyularak tapınak görüntüsü verilen Kaya Mezarlarını panoramik fotoğrafladıktan
sonra Hükümet Köprüsü ile Saat Kulesini görüyoruz. Şehzadeler parkındaki padişah büstleriyle
tarihsel bağını koparmadığını göreceğimiz bir görsel şölenle sizleri kendisine hayran
bırakacaktır. Şehzadeler parkında yapacağımız yürüyüş sonrasında dönüşe geçiyoruz. Bir
başka organizasyonda buluşmak üzere siz değerli misafirlerimizi belirli
noktalara bırakarak vedalaşıyoruz.
Turun başlangıç noktası olan Çorlu'ya dönüş saatimiz ortalama; 03:00 - 05:00 arasıdır.
Fiyata Dahil Hizmetler
İki Kişilik Odada Kişi Başı 16.000,00 TL
Tek Kişi 21.000,00 TL
Ek Yatak 16.000,00 TL
1. Çocuk
0 - 2 Yaş Ücretsiz
3 - 5 Yaş 6.000,00 TL
6 - 12 Yaş 11.000,00 TL
-Turizm Paketli Travego veya Tourismo Lüks Otobüslerle Ulaşım
*5 Gece Otel Konaklaması-Otellerde Açık Büfe 5 Sabah Kahvaltısı-Otellerde Açık Büfe veya Set Menü 4 Akşam Yemeği
*Araç İçi İkramları (soğuk-sıcak içecekler,kek ve su günde 1kez)
*Program Dahilindeki Milli Park Giriş Ücretleri
*Program Dahilindeki Çevre Gezileri
*Turizm Bakanlığı’ndan Kokartlı Profesyonel Rehberlik Hizmeti
*1618 Nolu Turizm Kanununa Göre Zorunlu Sorumluluk Sigortası
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler
* Müze Kart (Kültür ve Turizm Bakanlığına Ait Müzelere Giriş İçin Gereklidir.)(Online müze
kartınızı,telefonlara indirilen uygulamadan oluşturabilirsiniz)
* Müze ve Ören Yeri Giriş Ücretleri (Belediye - Özel işletmeler vb.)
*Öğlen Yemekleri
*Boztepe Teleferik Ücretleri,Zil Kale Girişi ve Borçka-Karagöl Minibüs Ücretleri
*Gürcistan, Batum Turu (Dileyen misafirlerle ekstradır)
*Yurtdışı Çıkış Pulu (18 yaş altı için anne ve babadan muvafakatname gereklidir)
*Seyahat İptal Güvence Paketi ( Kişi Başı 200 TL) Son 15 iş gününe kadar iptal etme hakkı